dogum-oncesi-egitim-yesim-gurel

Doğumdaki ağrının en büyük sebebi korkudur. Uterus kasılmaları aslında ağrı olarak algılanmaz. Rahim ağzına olan baskı gebe tarafından ağrı olarak algılanır. Korkan bir gebe sık nefesler alır, kasılır, rahime giden oksijen miktarı azalır, doğumun başında yorulur. Yorgunluğu arttıkça paniği,stresi ve ağrıları artar. Ancak rahim kasları bozulan hormon düzeyi nedeniyle birlikte değil birbirlerine karşı çatışmaya başlamıştır.Rahim ağzı açılmaz ve sezaryen oranları artar. Kasılmalar esnasında gevşersek rahim ağzı daha hızlı açılır ve daha az ağrı duyarız. Ayrıca korku nedeni ile salgılanan adrenalin gibi hormonlar doğumun doğal işleyişini bozmakta ve rahim kaslarının birlikte çalışması yerine birbirlerine karşı çalışmasına neden olmaktadır. Aslında oksitosin hormonu ,aynı zamanda endorfin (doğal morfin) salınımını arttırır. Böylece doğumda kasılmalar daha rahat karşılanır. Korkan bir kadında korku-gerginlik-ağrı çemberi nedeniyle gebeler daha çok ağrı çekerler, kontrol mekanizmaları bozulur, korku arttıkça gerginlik artar, gerginlik arttıkça ağrı artar ve bu bir kısır döngü oluşturur. Doğumu hayatları boyunca kötü bir anı olarak anlatırlar. Bu nedenle, doğum hikayeleri çay partilerinin vazgeçilmez konusudur. Aslında korkunun panzehiri bilgidir.Sağlıklı ve doğru bilgi pozitif enerji oluşturur. Bilgi korkunun panzehiridir. Bilgilenmek için ise kliniğimizde de düzenli olarak yapmaya çalıştığımız DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİ’ne katılabilirsiniz.